Tüm bu alanlarda özgün ve özgür çalışmayı hedefleyen, yetkin bireyler yetiştirmeyi amaçlayan STEM eğitim modeli, öğrencilere günlük yaşamda problemlerle başa çıkmanın da bir matematiği olduğunu anlatıyor. Sıradışı düşünmeyi, günlük yaşamda karşımıza çıkan sorunlara kendi çözümlerimizi bulabileceğimiz bir ortamda kabiliyetlerimizi artıracağımızı sağlayan öğrenme sürecidir.
Literatürdeki tanımına göre, okul öncesi çağdan lisansüstü öğrenim çağına kadar, gerek müfredat dahilinde, gerekse müfredat dışı şekilde uygulanabilecek de bir metot. "STEM Etkinlikleri ve Uygulamaları", bireyin günlük yaşamındaki sorunları çözmek için fen, matematik, teknoloji ve mühendislik süreçlerini birleştiren pedagojik bir yaklaşım olan STEM eğitiminin en temel özelliklerinden biri; mühendislik tasarımının bilim, matematik ve teknoloji öğrenimi ile birleşmesi olarak görülüyor.
Öğrenciler, fen bilgisi, matematik ve teknoloji alanlarındaki bilgi ve becerilerini, problemleri çözmek için gerçek hayatta nerede ve nasıl kullanacağını aktiviteler ile öğreniyor. Öğrenme modelinin öne çıkan bir diğer temel özelliği de öğrencilere, bu dört disiplinden hem günlük yaşamlarında, hem de ilerideki meslek hayatlarında kullanabilecekleri pratiklerin öğretilmesidir.
STEM eğitiminin temel amaçlarından biri de üretici olarak profesyonel yaşama adım atmak isteyen üniversitelilerin sayısını artırmak; diğeri ise öğrencilerin fen, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi disiplinlerdeki temel bilgi düzeylerini artırarak, günlük yaşamlarında üretici ve farklı çözümler bulmalarını sağlamaktır. Bu eğitim modeli ile öğrencilere erken yaşta eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerileri kazandırılarak toplumun üretkenlik ve sorumluluk yeteneğinin farkında olmasını hedefliyor.
STEM eğitim sistemi, öğrencileri tarımdan endüstriye, çevre yönetiminden sağlık hizmetleri ve ulaşım sektörüne pek çok alanda başarı için hazırlıyor. Üstelik model, bilim, matematik ve teknoloji alanlarıyla da sınırlı kalmıyor. İstenildiği takdirde, dil bilgisi, edebiyat ve güzel sanatlar gibi bölümlere de kolaylıkla adapte edilebiliyor. STEM eğitiminin tüm prensiplerinin ve faydalarının, sanatın içine ya da sanat yoluyla entegre edilmesi yaklaşımına ise STEAM deniyor. STEM eğitimini bir başka seviyeye taşıyan STEAM, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik dallarının arasına beşinci bir disiplin olarak sanatı (Art) katıyor. STEAM, öğrencilerin bu önemli alanlarda öğrendikleri, sanat uygulamaları ile ilham alarak daha estetik, tasarım ilkeleri ve standartları arasında bir köprü kurarak öğrenmelerine olanak tanıyor. Sınırların ve kısıtlamaların ortadan kalktığı, tamamen özgür bir düşünme sistemi ile STEAM eğitiminde merak, eleştirel düşünme, sorgulama ve inovasyonla yani yenilikçi bakış açısıyla bir öğrenme ortamı sağlanıyor.
Kaynak: https://www.livescience.com/43296-what-is-stem-education.html
Biz buna yıllar önce "Mikro Eğitim" diyorduk.
YanıtlaSilArtık raf ürünü eğitimler giderek ve hızla değer yitiriyor. Ancak eğitim şirketleri uygulamalı bir program olduğunun ifadesi bağlamında “workshop” kavramını sıkça ve altını çizerek kullanmayı sürdürüyorlar.
İngilizce “workshop” kelimesinin sözlükteki karşılığına baktığımızda iki anlamı var: Birincisi el işlerinin, hafif-küçük üretimlerin yapıldığı küçük çalışma yeri, ikincisi ise sınırlı sayıda katılımcı ile gerçekleştirilen, katılımcılar arası bilgi paylaşımına ve etkileşime dayalı eğitim semineri veya bir dizi toplantı… Kısaca spesifik bir konuda bilgi paylaşımının ve/veya uygulamaların yapıldığı toplantı; yani eğitim alanında yaptığımız atölye uygulamalar.